Araştırmacılar; diş eti hastalığı olan COVID-19 hastalarının, diş eti hastalığı olmayanlara kıyasla yoğun bakım ünitesine kabul edilme olasılığının 3,5 kat, solunum cihazına ihtiyaç duyma olasılığının 4,5 kat ve ölme olasılığının 8,8 kat daha fazla olduğunu keşfetmiştir. Bu yazımızda oral covid enfeksiyonları ve diş güvenliğini inceleyeceğiz.
10 COVID hastasından yaklaşık 4’ü, tat bozukluğu veya tamamen tat kaybı yaşar. Ancak 180’den fazla yayınlanmış çalışmayı kapsayan geniş incelemelere göre %43’ü ağız kuruluğundan da etkilenmektedir. Herkes bu hastalığın ciğerleriniz üzerinde korkunç etkileri olabileceğini bilse de vücudunuzun diğer bölümlerinin de hasar görme riski altında olduğunu öğrenmek şaşırtıcı olabilir. COVID bir enfeksiyon gibi davrandığından, vücudunuza hızla yayılır ve her nefeste sağlığınızı riske atar.
Yeni yapılan araştırmalar, koronavirüsün yayılırken aslında ağız sağlığı sorunlarına neden olabileceğini gösteriyor (oral covid) Diş renginin değişmesinden diş eti hastalığına kadar COVID-19 ağız sağlığı konusunda birçok etki yaratır. Bununla birlikte 2021’de yapılan bir çalışma, kötü ağız sağlığının SARS-CoV-2’ye yakalanmada rol oynayabileceğini öne sürmektedir.
Bilim insanları ise diş eti hastalığı ve diş plağındaki değişiklikler ile COVID-19’dan kaynaklanan komplikasyon riskinin artması arasında bir bağlantı olabileceğine dikkat çekmektedir. Araştırmacılar, ağız hijyeni eksikliğinin ağızdan akciğerlere giden bakterilerin şansını artırabileceğini öne sürüyorlar. Bu da sonrasında COVID-19’a ek olarak, bakteriyel bir enfeksiyon geliştirme riskini de artırabilmektedir.
COVID-19 ve Ağız Sağlığı
Çalışmalar devam ederken bu virüsün ağız sağlığı üzerindeki garip etkileriyle ilgili çok sayıda rapor ve hikaye bulunmaktadır. COVID-19 hastaları dişlerinin grileştiğini, gevşediğini ve düştüğünü bildirmiştir. Bu hastaların çoğu daha önce ağız sağlığı sorunları yaşamamış ve bu semptomları yalnızca COVID-19 geçirdikten sonra fark etmeye başlamıştır.
Ağız sağlığınızı düzenlemek için uygun kan akışı şarttır. COVID-19’un vücuttaki kan akışını ağır şekilde bozduğunu ve bunun uzun vadeli tehlikeli etkileri olabileceğini gösteren araştırmalar giderek artmaktadır. Devam eden damar hasarı nedeniyle vücut, tüm kısımlarını eskisi kadar iyi koruyamaz; bu da vücudunuzun bazı yerlerinin çürümeye başlayacağı anlamına gelir. Bu en sık dişlerde görülür ve çok çabuk grileşip dökülebilir.
Diş çürümesinin ve ağız sağlığı sorunlarının gerçek nedeninin tam olarak ne olduğu belirsizliğini korumaktadır. Ancak bunun arkasındaki olası sebeplerden biri, COVID-19’un geniş çapta etkilediği bilinen kan akışı olabilir.
Kan Akışını Bozması Dişlere Zarar Veriyor
Son çalışmalar, SARS-COV-2 virüsünün vücuttaki hayati kan akışını bozarak bir dizi pıhtıya ve düzensiz kan akışına neden olabileceğini göstermektedir. Bu da vücuttaki hayati organlara kan akışının ve besinlerin taşınmasında sorunlara neden olur. Ağız boşluğumuz, normalden daha düşük olan veya bozulmuş kan akışından etkilenebilecek zengin bir damar kaynağı ile bağlandığında; kalp, göğüs, beyin ve çenelerde dolaylı hasara neden olabilir. Bu da virüsün nasıl bu kadar çok tahribat yarattığına ve ağız boşluklarımızın temelini zayıflatarak diş çürümesine, diş etinin zayıflamasına ve kanamaya neden olduğuna dair olası bir teori olabilir.
Gelişmekte olan araştırmalar, bu virüsün birkaç ay içinde kırık, gevşek ve çürüyen dişlere neden olabileceğini kanıtlamıştır. Doktorlar şimdiye kadar hastalarda gözlemlenen en yeni endişe verici sonuçların, diş etlerinde zayıflama ve mine kaybı sorunları olduğunu bildirmektedir. Daha da ilginç olanı, enfeksiyonun yan etkilerinden büyük ölçüde kurtulmuş çocukların diş sorunlarına da tanık olmalarıdır. COVID-19 sonrası semptomları kaydedilen çocuklar da diş eti enfeksiyonları, çürüme, diş kaybı, diğer dişlerin gevşemesi ve enfeksiyondan kaynaklanan büyük damar hasarından muzdariptir.
Ağız kuruluğu (kserostomi), ağzı nemli tutmak için yeterli seviyede tükürük olmadığında ortaya çıkar. Bu; yiyecekleri parçalamayı, yiyecek parçacıklarını ağızdan uzaklaştırmayı ve yiyecekleri yutmayı zorlaştırır. Çalışmalar, ağız kuruluğunun SARS-CoV-2 virüsünün tükürük bezlerini enfekte etmesinin ve onlara zarar vermesinin doğrudan bir etkisi olabileceğini göstermektedir. Elbette, kötü ağız hijyeni nedeniyle veya COVID-19 tedavisinin bir yan etkisi olarak da ortaya çıkabilir.
Ancak Covid enfeksiyonları sırasında hastalık nedeniyle kişilerin diş sağlığına daha az dikkat etmesi, COVID sonrası diş sağlıklarının ani bir şekilde bozulmasının da bir nedeni olabilir. Bu nedenle, enfeksiyon sırasında iyi ağız hijyeni sağlamak, daha sonra tehdit edici diş enfeksiyonundan kurtulmanızı sağlayabilir.
“Oral Covid-19 Enfeksiyonları Diş Güvenliğini Nasıl Etkiler? ” yazımızı okuduysanız, ilginizi çekebilir: Takma Diş Bakımı Nasıl Olmalı?